CHP’nin Öğretmenlerin Yaşadığı Sorunların Araştırılması Önerisi, AKP ve MHP’nin Oylarıyla Reddedildi

CHP’nin öğretmenlerin yaşadığı sorunların araştırılması için verdiği önergenin öne alınarak görüşülmesi önerisi, TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, “Gelin, burada İYİ Parti, MHP, HDP, CHP, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden oluşan bir komisyon kuralım. Okullara gidelim; öğretmen ne istiyor, derdi nedir? Bu atanmayan öğretmenler, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 100 bin atama bekliyor. Bu sese kulak verirseniz öğretmenlerinizin elini öpün. Bu sese kulak vermeyecekseniz öğretmenleri telefonla arayıp Öğretmenler Günü’nü kutlamayın, yalandan mesaj yayınlamayın” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda bugün, CHP’nin öğretmenlerin özlük hakları, eğitimi, atama ve vazifede yükselme üzere mevzulardaki tüm problemlerinin araştırılması emeliyle daha evvel verdiği önergesinin öne alınması önerisi görüşüldü.

Önergenin münasebetini açıklayan CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya şunları söyledi:

“NUR TOPU GİBİ UZMAN ÖĞRETMENLERİMİZ OLDU”

“Dün Meclis’te bir basın toplantısı düzenledim. Basın toplasının konusu, 19 Kasım’da yapılan sınavlardı. Bu imtihanın sınav olmadığını, 12 Aralık’taki açıklamanın, beklenmeden derhal yapılmasını gerektiği davetini yapmıştım. Ulusal Eğitim Bakanı Mahmut Özer bu çağrıyı duymadı lakin Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan bugün bu davete cevap verdi, imtihan sonuçlarını açıkladı. Yapılan, bir imtihan değildi. Yapılan, öğretmenlerin aklıyla alay etmekti. 432 bin 672 kişi uzmanlık imtihanına girdi, 422 bin 368 kişi bugün imtihanı kazanmış. 68 bin 67 kişi, uzman öğretmen olan, başöğretmenlik imtihanına girer, bunların içerisinden de 66 bin 422 şahsı başöğretmen olur. Yani işin özeti; şu anda ışık topu üzere uzman öğretmenlerimiz oldu. 516 bin 974 uzman öğretmenimiz var, 66 bin 679 başöğretmenimiz var.

Bir imtihan ne için yapılır? Elemek için değil mi? Ayrıştırmak için. Pekala bu imtihanda bir eleme görüyor musunuz? Hayır. Pekala nedir bu imtihanın sonucu? Biz dedik ki Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ‘Gelin, öğretmenlerden 10 yılını doldurmuş olanların maaşlarında 3 bin 169 lira artış yapalım’. 10 Ekim’de kanun teklifi verdik, dedik ki ’10 yılın üzerinde olanların, 20’nci yılında olan öğretmenlerin maaşlarına da 4 bin 336 lira ilave olsun’. Ayrıyeten 7 ve 9’uncu derece arasında olanlara da 901 lira maaş artışı kanun teklifi verdik. Bu hala komisyonda bekliyor. Bugün, ‘Öğretmenler Günü’nde tüm eğitim çalışanlarına bir maaş ikramiye verilsin’ diye kanun teklifi verdik. Şayet samimiysek, nitekim para için bu imtihanı yapmışsak niçin bu imtihana muhtaçlık duyduk?

“İKTİDAR ORTAĞINIZ DEVLET BAHÇELİ’NİN BU SÖZÜNÜN ALTINA İMZA ATIYOR MUSUNUZ, ATMIYOR MUSUNUZ”

Bakın, size öğretmen sıkıntısıyla ilgili bir şey sunmak istiyorum: ‘Üzerimize düşen neyse yapmanın sözünü mertçe veriyorum. Öğretmenlerimizin her daim yanında olacağız, atanmayan hiçbir öğretmen bırakmayacağız. Sözleşmeli öğretmen, ücretli veya başka bir ad veya tanım altında hiçbir öğretmen kalmamalı, hepsi kadroya geçirilmelidir; kanaatimiz ve kararlılığımız budur.’ Bunu kim söylemiş olabilir? Devlet Bahçeli. Ne vakit söyledi? Salı günü küme toplantısında. Pekala buradan davet yapıyorum; iktidar ortağınız Devlet Bahçeli’nin bu sözünün altına imza atıyor musunuz, atmıyor musunuz? Adalet ve Kalkınma Partisi sıralarında oturan milletvekillerinedir çağrım; bu sözün altına imza atıyorsanız gelin, öğretmenlerin sorunlarını araştıralım.

Ben, bugün üç okula gittim. Birisi Kurtuluş Şehit Albay Şentürk Aydınyer İlkokulu’na gittim. Daha sonra Keçiören’de iki okula gittim; Faik Erbağı İlkokulu ve Ortaokulu. 70 öğretmenle konuştum, öğretmenlerin söylediği şu; ‘Odayı görüyorsunuz, bizim halimizi görüyorsunuz. Biraz sonra zil çalacak, sınıflara gireceğiz. Sınıflara girdiğimizde her birimiz tıpkı işi yapacağız, tıpkı işi yapmamıza karşın tıpkı fiyatı alamayacağız. Parlamentodaki milletvekillerine söyleyin, öğretmenlerini aramasınlar, öğretmenlerinin ellerini öpmeye gitmesinler, şayet bizi seviyorlarsa araştırsınlar.’

“ATANMAYAN ÖĞRETMENLER, CUMHURİYET’İN 100’ÜNCÜ YILINDA 100 BİN ATAMA BEKLİYOR”

Gelin, burada İYİ Parti, MHP, HDP, CHP, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden oluşan bir kurul kuralım. Okullara gidelim; öğretmen ne istiyor, kederi nedir? Bu atanmayan öğretmenler, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında 100 bin atama bekliyor. Bu sese kulak verirseniz öğretmenlerinizin elini öpün. Bu sese kulak vermeyecekseniz öğretmenleri telefonla arayıp Öğretmenler Günü’nü kutlamayın, yalandan mesaj yayınlamayın.”

CHP’nin küme önerisi hakkında kelam alan YETERLİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk ise şöyle konuştu:

“AK PARTİLİLER, ÖĞRETMENLERİN DESTEĞİNİ KAYBETTİNİZ”

“Ak Partililer, öğretmenlerin dayanağını kaybettiniz. Dayanılmaz kızgınlar, ateşle oynuyorsunuz. Bakın, vallahi ateşle oynuyorsunuz. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu şu anda AK Parti iktidarına ateş püskürüyor. Dediniz ki onlara; ‘Sınava girin, bin lira alın; başöğretmen olun, 2 bin lira alın’. Hakaret ettiniz, hakaret. Geçinemeyen, kirasını ödeyemeyen, çocuğuna harçlık veremeyen, üniversiteye gönderdiği öğrencisini, evladını yeteri kadar madden destekleyemeyen öğretmenlere hakaret ettiniz. 10 yıllık öğretmene ‘uzman’ dediniz. İşte 10 yıl uzmanlık yapanlar da başöğretmenlik imtihanına girdi. Pekala bir ile dokuz yıl ortasında kıdemi olan öğretmenler ne yapacak. Ne yapacak onlar? İsyan ediyorlar. Sayın Bakan Mahmut Özer, ısrarla meslek imtihanını savundu. Meslek falan da değil. Sorulara bakın; ilkokul düzeyinde soru soruyorsunuz, ‘Kariyer sınavı yaptık’ diyorsunuz. Ayıptır, ayıptır. Öğretmenlerimizin durumları sahiden içler acısı. Atatürk’ün ifadesiyle ‘Yeni jenerasyon sizin yapıtınız olacaktır’ diye müthiş bir vazife yüklediğimiz, nesilleri yetiştirmesini, en iyi şekilde eğitmesini beklediğimiz öğretmenleri bir köşede unuttunuz. Sahip çıkmak durumundayız.”

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay’da CHP’nin küme önerisi hakkında şunları söyledi:

“ÖĞRETMENLER ENFLASYONA EZİLDİ”

Öğretmenler, öğretmenlik mesleğinin güvencesizleştirilmesine, öğretmenler ortasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemelerine ve hükümetin eğitim bölümündeki özelleştirme siyasetlerine karşı çıkıyorlar. Bu sese kulak vermeliyiz. Özel kesimde çalışan öğretmenler, yalnızca 24 Kasım’dan 24 Kasım’a hatırlanıyor. Ekonomik ve özlük haklarının özel kesim öğretmenlerine tanınmasını da biz buradan iktidara hatırlatıyoruz. Eğitim işçileri, iktidarın öğretmenleri böl-parçala-yönet anlayışına karşı, öğretmenlerin değersizleştirilmelerine karşı meslek onuruna sahip çıkıyor ve itirazlarını yükseltiyorlar. Bu itirazları kesinlikle dinlemeliyiz.

Öğretmenler, 2013 yılında dolar bazında 970 dolar fiyat alırken 2022 yılında 509 dolar fiyat alıyorlar. Yeniden 2013 yılında fiyatlarıyla 14 altın alabilirken bugün yalnızca 5,5 altın alabiliyorlar. Öğretmenler, enflasyona ezildi. Öğretmenlerin özlük hakları kadar fiyatları de güzelleştirilmeli, yoksulluk sonunun üstüne taşınmalıdır. Boş kelamları, hamasi nutukları bırakın. Gelin, öğretmenlerin ve tüm eğitim işçilerinin devasa sıkıntılarına burada birlikte tahlil olalım. Tüm öğretmenlerin derhal atamaları yapılsın ve bütün öğretmenler takımlı olarak yaşasın. Özel okulda en düşük öğretmen maaşı, kamuda yeni başlayan öğretmenle eşleştirilsin. Meslek basamak imtihanlarından vazgeçilsin.”

CHP’nin önerisi, görüşmelerin akabinde AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.