Cumhurbaşkanı Erdoğan: Birleşmiş Milletler işlevsiz!
ANKARA (İGFA) –Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde medya mensuplarının sorularını yanıtladı ve gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Merhum Müslüman olunca Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların işlevsiz ve kör olduğunu bir kez daha gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra oluşturulan yapının artık güncellenmesi şarttır. Birleşmiş Milletler’deki daimi üyelik ve veto sistemi değiştirilmelidir. Dünyanın geleceği ve insanların hayatı 5 ülkenin insafına bırakılamaz. Veto hakları var” dedi.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde medya mensuplarının sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu:
"Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası örgütlerin işlevsiz olduğunu, ölen Müslüman olduğunda körleştiğini…
— T.C. İletişim Başkanlığı (@iletisim) November 12, 2023
İletişim Başkanlığından verilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının konuşulduğu tepeyle ilgili şunları söyledi:
“Bildiğiniz gibi onlarca yıldır işgal ve baskı altında var olma mücadelesi veren Filistin’de tam 36 gündür tarifsiz bir zulüm yaşanıyor. Gazze’de ayrımsız, ağır bombardıman altında saf siviller hayatlarını kaybediyor, öldürülüyorlar. Kendi topraklarında göç etmeye zorlanan İsrail, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, camileri, kiliseleri, hatta ambulansları taşıyan mülteci kamplarını hedef alarak tüm dünyanın gözü önünde savaş hatası yapıyor. Batılı ülkeler yaşanan tüm vahşetleri sadece tribünlerden izliyor. Bütün bunlara karşı vicdan sahibi olanlar sessiz kalıyor. Bu anlayışla ilk günden beri Gazze’deki katliamı tüm Türkiye’ye duyurmaya çalışıyorum. Hem ziyaretlerle, hem de telefon diplomasisi yoluyla bunları gerçekleştirmeye çalışıyorum. Bunu yaparken de sivilleri hedef alan saldırıları hiçbir şekilde tasvip etmediğimizi ve tüm bunların meşru olduğunu belirttim. yazılı ve görsel olarak yapılır. Medya çalışmalarıyla da bunu dile getirdik. 7 Ekim’den bu yana diplomasi ve diyalog kanallarını kullanarak insani ateşkesin sağlanması için büyük çaba sarf ettik. “Temaslarımızda ateşkesin sağlanması, çatışmaların sona erdirilmesi ve Gazze’ye insani yardımın kesintisiz ulaştırılmasının sağlanmasının önemini vurguladım.”
Cumhurbaşkanımız Erdoğan, “Biden’ın ‘Gazze Filistin halkının değil, bu işgalci yerleşimcilerin ve İsrail’in toprağıdır’ yaklaşımı varsa anlaşmaya varmamız mümkün değildir.” dedi.
ERDOĞAN 17 KASIM’DA ALMANYA’YA, 21 KASIM’DA CEZAYİR’E GİDER.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bundan sonra Türkiye’nin barışa ulaşma yolunda yol haritası ne olacak?” Soruya şu şekilde cevap verdi:
“Şu anda Birleşmiş Milletler’de yapılan oylamada Filistin’in yanında yer alan 121 ülke bizim için değerli. Burada çekimser oy kullanan 40, aleyhte 14 ülke var. Karşı çıkanların başında ABD var. Ancak biz “Bu 121 ülkeye karşı oy kullanan 40 çekimser ülkeden kaç ülkenin daha fazla olduğunu merak ediyorum. “Daha fazlasını ekleyebilir miyiz?” Soruna odaklandık. Telefon diplomasisi veya onlarla görüşme söz konusu olabilir. Mesela bu akşam Endonezya ile görüştük ama Endonezya ile ilgili bir sıkıntı yok. Örneğin Macaristan çekimser kalan ülkeler arasında yer alıyor. Onlarla tanışırsak olumsuz davranışlarına rağmen bizi kendilerine çekebilecekler gibi görünüyor. Biz? Ayrıca kendi tarafımıza çekebileceğimiz çekimser kalanlar var mı? Biz bunu arıyoruz, şöyle incelememizi istiyorum. Bu telefon diplomasisine Riyad zirvesinden sonra başlamamızı istiyorum. İnşallah yavaş yavaş buna başlayacağız. Ayrıca ayın 28’inde İran Cumhurbaşkanı İbrahim Lider yanımıza geliyor. Yani bunları sağlayabilirsek elbette çok farklı bir ses çıkarırlar. Zaten Türk Devletlerinde israf da yok, orada da sıkıntı yoktu. Bugün Rusya-Ukrayna konusunda Ukrayna’nın yanında olup çekimser kalanlarla konuşup, “Bak, sen oradasın Ukrayna” diyebiliriz. Siz tarafınızı tuttunuz, şimdi Filistin’de binlerce insan öldürülüyor, burada da sessiz kalamazsınız. Ukrayna ve Rusya arasında ayrım yapmadık, Afrika ve Avrupa’nın tamamına tahıl taşımacılığı sağladık. ‘Artık konuşun’ deme fırsatımız olacağını düşünüyorum. Ve tabi ki bu adımları attığımız zaman Afrika ülkelerinde ciddi bir kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çünkü Afrika ülkeleri bize çok daha iyi bakıyor. Üstelik Mısır’la ilişkileri de çok iyi. “Katar’ın katılımının Afrika ülkelerinin bu süreci desteklemesini önemli ölçüde sağlayacağına inanıyorum” dedi.
Zirvede bu konulara dikkat çektiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, kuruluş nedeni Filistin davası olan İslam İşbirliği Teşkilatı’na büyük sorumluluklar düştüğünün de altını çizdi.
Hem üst toplantıda hem de mevkidaşlarıyla yaptığı ikili görüşmelerde, Filistin sorunu çözülmediği sürece normalleşme adımlarının sonuçsuz kalacağını ifade ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Bölgemiz kalıcı barışa ancak 1967 sonu itibarıyla başkenti Doğu Kudüs olan, coğrafi açıdan bütünleşmiş, bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulmasıyla ulaşabilir. Bu konuda herkesin sorumluluk alması gerektiğine dikkat çektim. Hem Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’la görüşmem Niyetlerimiz mutabakat halinde. Bunları Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo ile görüşmemde görüştük. Mısır Cumhurbaşkanı Sayın Sisi ile görüşmemde bunları tekrar ele aldık. Mısır’ın Mısır’a gelmesi büyük önem taşıyor. Cumhurbaşkanı, Refah Kapısı’nı tüm aksaklıklara rağmen işletiyor ve hizmete açıyor. “Bu konuda bugüne kadar gösterdiği çaba takdire şayandır. Hem Dışişleri Bakanlarımız, hem de İstihbarat Liderimiz kendileriyle temaslarımızı sürdürüyor, her zaman irtibatta kalacağımızı teyit ettik. Türkiye olarak ulaşılacak çözümün uygulanmasında garantör olarak sorumluluk almaya hazır olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz. Daha fazla kan dökülmesini önleyin.”
Zirvede alınan kararların hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak bu sürecin takipçisi olacağız.” söz konusu.